Bipolar Bozukluk Nedir? Online Terapi Hizmeti

Bipolar Bozukluk Nedir?

Bipolar bozukluk nedir?

Bipolar bozukluk kişinin ruh halini, enerjisini, konsantrasyonunu ve günlük aktivitelerini gerçekleştirme yeteneğini etkileyen psikolojik bir bozukluktur. Bipolar bozukluk iki ayrı hastalık dönemi ile karakterize edilen bir zihinsel bozukluktur. Bu hastalık dönemlerinden birinde taşkınlık (mani), diğerinde ise depresyon (depresyon) ortaya çıkar. Birbirine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi remisyon ve alevlenme ile ilerler. Hastalık dönemi dışında hasta hemen normale döner. Bazı hastalarda günlük yaşamı etkileyen bazı kalıntı semptomlar görülse de hastalarda iyileşme görülür. 

Bipolar bozukluk, kişinin kendini hemen iyi hissetmesine, ancak bir süre sonra içine kapanmasına neden olabilir. Hastalık teşhisi aşamasında bir psikolog tarafından değerlendirilmesi çok önemlidir. Bipolar bozukluğun en çarpıcı özelliği, kişinin duygusal olarak aşırı olmasıdır. Bipolar bozukluk zirveye ulaştığında insanlar hiperaktif hale gelir ve kendilerini çok mutlu hissederler. Ancak depresyona girdiğinde dış dünyadan soyutlanır ve hatta intihar eğilimi gösterir. Bipolar bozuklukta, duygudurum atakları, ilerlememişse yılda birkaç kez ortaya çıkabilir. Çoğu insan bir duygudurum bozukluğunu tespit edebilirken, ileri Bipolar bozukluğu olan kişiler bunu kendi başlarına tespit etmekte zorlanırlar. Bipolar bozukluk genetik olarak gelişebileceği gibi sonradan travmaya bağlı olarak da gelişebilir. Depresyon için doktora giden birçok insanda aslında bipolar bozukluk vardır.

20-25 yaşlarında başlayan bu uzun süreli duygusal değişimler, kişinin günlük yaşama uyum sağlamasını, iş ve akademik hayatta başarılı olmasını, kişiler arası iletişimi sorunsuz sürdürmesini zorlaştırmaktadır. Bozukluktan büyük ölçüde genetik faktörler sorumludur, ancak beyinde salgılanan bazı bileşiklerle ilişkili nörolojik problemler de bipolar bozukluğa katkıda bulunabilir. 

Bipolar Bozukluk Belirtileri Nelerdir?

Bipolar bozukluk aşırı bir durumdur. Bipolar bozukluğu olan kişiler, manik bir evrede olduklarını fark etmeyebilirler. Mani döneminden sonra davranışlarını sorgulama aşamasına geçilir. Bipolar bozukluğu olan birçok kişi, çevresindekilerin uyarıları ile bozukluğun farkına varabilir. İleri bipolar bozukluk teşhisi konan bazı kişiler diğerlerinden daha sık ve şiddetli olabilir. Bu, kişinin iş hayatını, arkadaşlıklarını, ailesini ve kişisel ilişkilerini etkileyebilir.

Mani ve depresyon dönemlerinde, bipolar bozukluğu olan kişiler, orada olmayan şeyleri görme, duyma veya koklama ya da halüsinasyonlar gibi garip duyumlar yaşayabilirler. Başkalarına mantıksız gelen şeylere de inanabilirler (sanrılar). Bu belirti tıbbi olarak psikoz veya psikotik dönem olarak bilinir. Bipolar bozukluk, kişinin ruh halinde veya davranışında öngörülemeyen değişikliklere neden olur ve bu da kişinin hayatta ciddi zorluklar yaşamasına neden olabilir.

Manik Dönemlerde;

Depresyon dönemlerinde;

Karma evre, her iki epizodun semptomlarının daha yaygın olduğu dönemdir. Kişi çok iyi bir ruh halindeyken bir süre sonra kendinden şüphe duyabilir. 

Bipolar Bozukluk Nedenleri 

Bipolar bozukluğun kesin nedeni bilinmemekle birlikte, bir kişiye bipolar bozukluk tanısı konması için birkaç faktörün bir arada olduğu söylenmektedir. Bu faktörler arasında; beyindeki kimyasal dengesizlikler, genetik geçiş ve tetikleyiciler yer alır.

Beyindeki Kimyasal Dengesizlikler

Beyindeki kimyasal bir dengesizlik nedeniyle bipolar bozukluk gelişebilir. Beyin işlevini kontrol eden kimyasallara nörotransmitter denir. Bipolar bozukluğun belirtileri, bir veya daha fazla nörotransmiter dengesiz olduğunda ortaya çıkar. 

Kalıtsal

Bazı durumlarda, bipolar bozukluğa genetik neden olur. Ailede birinci derece akrabalar arasında genetik geçiş nedeniyle fayda yaşanabilir. Bununla birlikte, bipolar bozukluktan tek bir gen sorumlu değildir. Bunun yerine, belirli genetik ve çevresel faktörlerin tetikleyici olduğu düşünülmektedir. 

Tetikleyici Unsurlar 

Stresli durumlar veya travma genellikle bipolar bozukluğun tetikleyicilerinden biridir. Bunlar; bir ilişkinin sona ermesi, fiziksel, cinsel veya duygusal istismar, yakın veya sevilen birinin ölümü veya travmatik beyin hasarı da bipolar bozukluğu tetikleyebilir. Bu yaşamı değiştiren olay, bir kişinin hayatında herhangi bir zamanda depresyona yol açabilir.

Tanı Yöntemleri 

Bipolar bozukluğun kesin tanısı için hastada manik ve depresif dönemler izlenmelidir. Hastanın alkol veya madde bağımlılığı gibi sorunları varsa tanı koymak zor olabilir. Bipolar bozukluk kendi grubundaki diğer bozukluklarla karışabileceğinden burada en önemli faktör hastanın ataklarını gözlemlemektir. Psikologlar danışanlara mani veya hipomani sırasında kendine zarar verme düşüncesi olup olmadığı, aileden başka bir bireyde bipolar bozukluk olup olmadığı gibi sorular yönlendirir. Tanı için en gerekli kriter manik dönemin varlığıdır. Dünya Sağlık Örgütü'ne göre manik dönem en az bir hafta sürer veya hastaneye yatmayı gerektirir; sürekli coşku içeren anormal bir duygusal durum olarak tanımlanır. Bu tanıma göre kişide en az bir manik dönem yaşamış olması bipolar bozukluk tanısı için yeterlidir. Manik dönemlerde kişi normalden daha konuşkan olur, ancak dikkat dağınıklığı nedeniyle konuşmayı sürdürmekte zorlanır. 

Tedavi Yöntemi

Bipolar bozukluğun tedavisinde hastanın doktorla işbirliği yapması ve tedavi sürecinde aile üyelerinin desteği çok önemlidir. Atağın şiddetli bölümlerinde hastalar nasıl hissettiklerinin, neler yaşadıklarının ve neyin değiştiğinin farkında olmayabilirler.

Bir atak sırasında, hasta depresyondaysa, duygu durum düzenleyici ilaçlar genellikle antidepresanlarla birlikte verilir. Manik dönemde, psikotik belirtiler eşlik ediyorsa antipsikotikler kullanılabilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının geliştirilmesi ruhsal hastalıkların tedavisinde son derece önemli bir rol oynamaktadır. Düzenli uyku ve egzersiz alışkanlıkları kişinin fiziksel ve zihinsel sağlığını iyileştirebilirken, özellikle belirli rutinler oluşturmak bu tür zihinsel hastalıkların seyrini iyileştirebilir. Bipolar bozukluğu olan kişilere aynı saatte yatıp kalkmaları, kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeğini her gün aynı saatte planlamaları ve günün belirli saatlerinde belirli aktivitelere dikkat etmeleri önerilir. Ancak alkol ve madde kullanımından uzak durmak, sağlığı korumak ve birçok ruhsal ve psikiyatrik bozukluğu önlemek için önemlidir. Özellikle psikiyatrik hastalık teşhisi konan kişilerin alkol tüketimini sınırlamaları, uyuşturucu ve benzeri maddelerin kullanımından kesinlikle kaçınmaları gerekmektedir.